4 Eylül 2010 Cumartesi

BEBEK ODASI HAZIRLIKLARI

Daha önce küçük odamızdaki tek kişilik yatağa yaptırdığım divan örtüsünü burada büyük bir hevesle paylaşmıştım. Ve renk renk kırlentle süsleyeceğimi söylemiştim. İşte bu izinde vakit ayırdım benim canım mekanım Eminönünden kumaşlarımı aldım, yorgancıma gittim aşağıdaki şekilde divanımı renklendirdim.

VERİMLİ TATİL

         Senelik iznimin ilk haftası pek umduğum gibi geçmemişti. Alanya'nın sahilleri insan boyunu aşan dalgalara ev sahipliği yapıyor ve bu benim gibi gebeler için oldukça tehlikeli. Hem o bölgenin sıcağı, hem gebeliğin vermiş olduğu uyuşukluk, denize girememek beni oldukça mutsuz etmişti. Hala da denize girememiş olmak tatil boyunca beni çok üzüyor, çünkü deniz suyu insan vücuduna iyi gelen minerallere sahip olduğunu okumuştum. Özellikle kaşıntılar, deri kurulukları için bir mucize olduğu tecrübe ile sabittir.
         Neyse gelelim iznimin ikinci yarısının daha verimli geçirmek için kendime söz vermiştim. Geçtiğimiz hafta sonu Tekirdağ'da Mükerrem annemlerin yazlığına gittik. İki senedir oraya bazı hafta sonları gideriz, ama çok duymama rağmen gezemediğim Taç Linens'in Fabrika Satış Mağazasına nihayet bu ziyaretimizde gittim, gezdim, gördüm, havadislerim var. Mağazanın yolunu bulmamız oldukça zaman aldı. Eğer gidip görmek isteyenler olur ise Kırklareli tabelasından sonra yolun sol tarafında tahminimden büyük bir mağaza içeride taç ürünlerinin dışında outlet Vestel ve Biev ürünlerininde satışı yapılıyor. Kendime bir masa örtüsü ve pike takımı aldım. İçimin gittiği çok ürünler oldu ancak bu ürünleri bebişimin dünyaya gelmesine yakın almak daha mantıklı geldi. Fiyatlar uygun aldığım dantel görünümündeki Masa örtüsü (ölçüsü: 180*230) 7.50 TL, Pike Takım ise (Nevresim, Pike, 4 Yastık Kılıfı) 59.00 TL idi. 
         Ancak beni hepsinden daha fazla etkileyen firmanın süper fikri oldu. Hepimizin bildiği gibi alışverişlerde naylon poşetler kullanmak çevreye, yaşayan diğer dostlarımıza zararlı. Doğada hazmı zor bir madde poşet. Bunun için Taç alışveriş sonralarında müşterilerine naylon poşet vermek yerine 1.50 TL karşılığında satılan aşağıdaki resimde de gördüğünüz yastık kılıflarından poşetler yapmışlar. Ben fikre bayıldığım için 2 tane aldım. Alır almaz da kendimi yazlıktaki bahçede domatesleri, salatalıkları toplarken buldum.

26 Ağustos 2010 Perşembe

ÖZEL SEKTÖR

Eniştemi işten çıkarttılar. 13 sene hizmetinden sonra kendisine "Yönetim Kurulu'nun karar aldığını emekliler ile yollarını ayırdıklarını" söylemişler. Çok tanınmış bir mobilya firmasında Pazarlama Müdürlüğünden Genel Müdürlüğe yükselen sıfırdan aldığı kıytırık mobilyacıyı marka haline gelen bir insanı kapının önüne koymanın daha usturuplu bir hali olmalıydı elbet. Ancak sattıkları keresteler nedeni ile kendileride birer kereste olan Patron müsfetteleri bunu tabiki akıl edemediler. Eniştem çok bişey mi kaybetti Hayır. O firma onun yerine birisini bulacak mı Evet. Ama çalışan personel, açılan ve eniştemin ağzından çıkacak iki kelamla hareket etmeye hazır bayiler aynı mı kalacak işte tam orası Şüpheli.
İnsanlarla firmaların aralarında ayrılıklar olabilir. Uyuşmazlıklar elbette olabilir. Ama 13 senesini bir firmaya vermiş, marka olması için en büyük çabaları harcamış birine çok daha şık bir uğurlama yapılabilirdi.
Yıllar önce aynı firmada bende çalışıyordum, ve yine ne tesadüftür ki bende aynı şekilde pat diye uğurlandım. Ama ben daha 3 senelik bir elemandım. 3 sene çalıştırdıkları beni, çalışmadığımı iddia ederek uğurladılar. Takipleri ne kadar zayıfmış ki 3 sene sonunda benim çalışmadığıma kanaat getirdiler.
Özel sektör, özel işletmeler ne kadar fazlalaşırsa ekonomiye o kadar egemen olup, çalışan kesimi o kadar eziyorlar. Bünyelerinde çalışan insanlar hergün evlerine yarın işten çıkarılma ihtimalinin olduğunu unutmadan gidiyorlar. Enişteme gene özel sektörden çok daha iyi bir firmadan teklif gelmesini bekliyoruz. Umudumuz bu yönde, ama eniştem gibi üst düzey yönetici olmayan o mobilya firmasında sevkıyatta, yüklemede, serviste çalışan diğer arkadaşlarım için durum aynı değil. Onlar o aptal patronun rüyasında birşey görüp ertesi gün kapıya konulma riski altındalar. Ve sahip oldukları kanunları bilmiyorlar, haklarını aramak isteseler ne yapacaklarını bilmiyorlar, bağlı oldukları bir sendika yok. Verilenle yetinmek zorundalar taki veren onları gönderene kadar...

24 Ağustos 2010 Salı

Bunlaa Beniiim Olsun Muuuu?

Tv kumandası

Yahu bir insan elini attığı her bişeyi bozar mı? Evlenmeden önce 15 seneden fazladır kullanılan annemin televizyonu bize 2 sene dayanabildi, sesi saat 19:00'dan sonra kesiliyordu. Anneme yeni bir televizyon aldık, onun kullandığı televizyonu oturma odasına getirdik, geldiğinin 3. günü kumanda çalışmamaya başladı. Çünkü Mehmedim eline aldı. Önceki televizyonunda ses problemini gidermek için arkasını açmıştı, sağolsun fazla parçalarıda çıkartmıştı. Şu anda tv kumandası çalışmıyor ve ben sinir oluyorum. Off offffff Mehmedim.
Dolapta Magnum Bademli var daha yeni yemek yedim ama aklım onda yesem mi acaba?

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Yeniden Merhaba

Yeniden merhaba bana, sana, ona, şuna, buna ...
Uzun zaman oldu yazmayalı, paylaşmayalı hemde çok uzun zaman. Bir çok şey oldu romanımda, çok büyük heyecanlar yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz.
En sıkı, en süper, en en en haberi söylüyorum.
"AİLEMİZE BİR BİREY DAHA KATILIYOR." Benim için ve ailem için harika bir haber, allahım sağlıkla, sıhatle kucağıma almayı nasip etsin istiyorum. Şu anda 5. ayımızın sonlarındayız. Ayın 26.sı 4 boyutlu ikinci kontrolümüz olacak. 4 boyutlu ultrason harika bir devrim. Bebeğimizi en belirgin orada görüyoruz.
Harika bir duygu anne olmaya hazırlanmak çok heyecanlıyım. Umarım annem gibi bir anne olabilirim. Çok telaşlı, çok heyecanlı, çok çok çok.
Önümüzdeki hafta izinliyim, buraya daha çok şey yazmak, daha çok şey paylaşmak istiyorum.

9 Mayıs 2010 Pazar

İyi ki Annemsin

Canım Annem,
Canımdan öte sevdiğim insan, her koşulda koşulsuz, karşılıksız seven annem, seni çok seviyorum. İyi ki benim Annemsin. Seni çok özledim. Bir an önce gel.
Ne zaman olurum bilmiyorum ama inşallah bende senin gibi bir anne olabilirim.

7 Mayıs 2010 Cuma

Cuma Bugün Ama Neden Yorgunum !!!

Uzun bir ara vermişim.
Bu süre içerisinde yüzmeye yeniden başladım son bir haftadırda rejimdeyim :D Kadınların malum sorunu kilolar. Beraber çalıştığım bir arkadaşımın yaptığı ve hedefine 2 -2,5 ay gibi bir sürede hedefe ulaştığı güzel ve zorlayıcı olmayan bir rejim. Ara öğünleri nedeni ile açlık hissetmiyorum. Bakalım bende işe yarayacak mı? Talep eden olur ise zevkle paylaşırım.
Saçlarımı nihayet istediğim gibi kestirdim. Hem dalgalı hem düz çok rahat kullanılabiliyor.

Bugün cuma normalde benim çok enejik olmam lazım yarın tatil olduğu için ama çok yorgun ve bitkin hissediyorum kendimi. Kafamı bir yere koysam anında uyuyacağım eminim. Birazda endişeliyim. Babam (bu lafı sevmiyorum ama kayınpederim) kalp kapakçıklarında ki sorun nedeniyle bugün ameliyat oluyor. Yaklaşık 2,5 - 3 saat sonra çıkıcak, umarım hayırlı haberlerini alırız. Onu çok seviyorum. Yarın yanında olmak için eşimle birlikte Balıkesir yollarına düşücez.
Bu tür rahatsızlıkları olan herkese acil şifalar diliyorum.

17 Nisan 2010 Cumartesi

DOLGUBAHÇE SARAYI


Hayır yanlış yazmadım. İsimlerinden biride DOLGUBAHÇE imiş bu nadide sarayın. Bu isimlerle anılmasının sebebi Sarayın deniz doldurularak inşa edilmiş olmasıymış. Bundan 154 yıl önce Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmış. Yapımı 10 yıl sürmüş. Son 6 padişah burada yaşamış. Fazlasıyla görkemli fazlasıyla emek, fazlasıyla işçilik var. Muhteşem bir yapı. Muhteşem kelimesi bile yetersiz anlatmak için. Sarayı gezerken ne tarafa bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Arkanızdan gelenlerinde görebilmesi için biraz hızlı hareket etmek zorunda kalıyorsunuz ama zaten bir kere gezmek 50 dakikalık tur size asla yetmiyor. Çok uzun koridorlar, devasa salonlar,tavanlardaki muazzam süslemeler, kapılardaki porselen kollar anlatılınca görüldüğünde ki gibi bir etkili olmuyor.

En duygulandığım an ise Atatürk'ün vefat ettiği oda, kullandığı ilaç dolabı, tekerlekli sandalyesi, büyük salondan gizli bir geçitle odasına geçişi kapatan dolap, ona ait olan onun kullandığı ayağını bastığı her nokta beni çok etkiledi. Saray'da (sanırım hastalığı ilerlediği sıralarda) onun kullanması için birde asansör vardı. Zamanının çoğunu geçirdiği salonun manzarası muhteşemdi.
Bu Cumartesi bu yaşıma kadar İstanbul'da yaşayıp burnum dibindeki güzelliği daha yeni keşfetmenin utançlığı, bu haftayıda Alış Veriş Merkezlerinde geçirmemiş olmanın sevinci, canım anneminde bu sevince ortak olmasının mutluluğu ile geçti. Belki de geçirdiğim en verimli Cumartesi idi.

16 Nisan 2010 Cuma

Hiç birşey için fazla heveslenme

Bu akşam Ayvalık yollarında olmamız gerekiyordu. Hemde tüm ofiscek. Ama ARNİKA turizm hevesimizi kursağımızda bıraktı. Paralarımız geri ödendi ama benim hem hevesim kaçtı, hem de hafta sonu planlarımızı değiştirmek zorunda kaldık. Bu durumlar benim gibi pimpirikli insan için çok sinir bozucu. Diyeceğim odur ki planlarımıza çok sarılmamalıyız. Her zaman bir b planımız olmalı hoş bana gezme olsun ne yapar ne eder bulurum yeni bir şey.
Canım Anneciğim ile İstanbul'da yaşayıpta görmediğimiz güzellikleri keşfetmek için bir tur yapmaya karar verdim. Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi. Ne zamandır İstanbul'u alış veriş merkezlerinden ibaret sayar olmuştuk. Birazda !! "AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ"!! 'ni gezelim.

13 Nisan 2010 Salı

Evcilik Yıldönümümüz

Bugün evleneli 2 senemizi doldurduk...
Nasıl geçti, ne zaman iki sene oldu anlamadım. Tek bildiğim seni çok seviyorum aşkım.
"BEN", "SEN" yerine "BİZ" dediğimiz günümüz mutlu olsun.
Daha nice seneler birbirimizin olalım.

12 Nisan 2010 Pazartesi

İçimdeki Enerji



Bu sıralar nedir bende ki bu hal ? Bir anlam veremiyorum. Zamana yetişmeye herşeyden tadmayı, herşeyi denemeyi istiyorum.

Örgü örmek, dikiş dikmek, yemek yapmak, gezmek, okumak, dinlemek, söylemek, araştırmak, karıştırmak, yaratmak, süslemek, hazırlamak ... daha bir sürü şeyi aynı anda yapmak istiyorum.

Küçük odamı gözüme, gönlüme hoş görünür hale getirmek için girişimlere başladım. İlk işim iğrenç ve rahatsız evlenmeden önce kullandığım yatağımı eski zamanlarda sıklıkla kullanılan divan örtüsünden diktirdim. Gerçekten harika oldu ben çok ama çok beğendim. Bundan sonraki aşama ise sırt minderleri ve rengarenk kırlentler bitince yeniden paylaşırım